Bu sezonun en çok konuşulacak dizisi belli oldu. FlashForward birinci bölümüyle aldığı övgüyü ve ratingi hakediyor. Elbette abartıyoruz fakat önümüzdeki günlerde, seyredenlerden duyacağınız tepkilere sizi hazırlamak için yapıyoruz bunu. Oldukça büyük prodüksiyonu ve parlak bir fikre sırtını dayamış her dizide olduğu gibi, bu dizi de tutacak. Tutmazsa ABC kanalını ciddi bir zarara sokacak demektir.
Öncelikle dizi kanadalı yazar Robert J. Sawyer’ın 1999da yazmış olduğu aynı isimli romandan uyarlama. Romanın konusuna fazla girmek istemeyişimizin sebebi, dizinin ileriki bölümleri hakkında gereğinden fazla veri içerecek olmasından mütevellit. Kabaca bilimkurgu türünde yazılmış olan roman oldukça başarılı kritikler almış ve sonunda televizyoncular tarafından keşfedilmiş. Proje önce HBO’daymış fakat sıvanmış kollarını işe tam bulaştıramadan prodüksiyon şirketi projeyi ABC ve Fox’a sunmuş. Bu seneye en geniş bütçeyle giren ABC de bu fırsatı kaçırmayarak 13 bölümlük anlaşmayı imzalamış.
Gelelim dizinin ilginç anafikrine: bir anda, 2 dakika 17 saniyelik bir zaman dilimi boyunca dünyadaki herkes bilincini yitiriyor ve tam altı ay sonrasını hatırlıyor ya da görüyor. İlk başta farkedilmese de, karşılaştırdıkça herkesin görmüş olduğu geleceğin birbiriyle örtüştüğü ortaya çıkıyor. Örtüşmesine örtüşüyor ama görülen gerçek herkesi mutlu etmiyor. FBI bu işin neden ve nasıl olduğunu çözmek için, acilinden uluslararası bir organizasyon örgütlenmesine gidiyor. Altı ay sonrasında kendisini bu soruşturmayı çözmeye çalışırken gören esas oğlan Mark Benford da soruşturmanın başına geçiyor.
Dizinin oyuncu kadrosu hep tanışık olduğumuz isimler. Başroldeki Mark Benford’u canlandıran Joseph Fiennes hafızalarımıza sürme gözlü Shakespeare olarak kazınmıştı. Lost’taki Hume’un amansız aşkı Penelope Widmore karakterini canlandıran Sonya Walger ise, Benford’un yetenekli eşini canlandırıyor. Benford’un takım arkadaşı Demetri’yi canlandıran John Cho‘yu ise pek çok dizinin yanında Harold & Kumar filminden hatırlayabiliriz. Karayip Korsanları’ndan ziyade Coupling’le hatırlamak istediğimiz Jack Davenport da kadroda. Hatta, Lost’un biricik Charlie’si Dominic Monaghan da FlashForward’ın en gizemli karakterini canlandırıyor.
Dizinin yaratıcısı ise David S. Goyer. Goyer’de bulunan özgeçmiş Hollywood’da her babayiğide nasip olmaz denecek cinsten. Dark City’den Blade’e ve Batman serilerinin hepsini özgeçmişinde barındıran isim, bu diziyi de ekibiyle birlikte yazıyor ve bizzat yönetiyor.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]